Türklerin İslam anlayışının oluşmasında etkili olan başlıca alimlerden biri Ebu Hanife’dir. Ebû Hanife 699 yılında Küfe’de doğmuştur. Asıl adı Numan bin Sabit’tir. Fıkhi mezheplerden Hanefi Mezhebi onun görüşleri etrafında şekillenmiştir. Unvanı İmam-ı Azam (En büyük imam)’dır. O, geniş bilgisi, keskin zekası ve görüşlerindeki isabeti dolayısıyla İslam dünyasında bu unvanla tanınır olmuştur.

Bir Türk âlimi olan Ebü Hanife, küçük yaştan itibaren iyi bir eğitim görmüş, Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiş, Arapça, fıkıh ve hadis ilimierinde derin bilgi sahibi olmuş ve bu alanlarda uzmanlaşmıştır. On altı yaşında gittiği Hicaz’da sahabeden hadisler dinlemiştir.
Kufe’de, yirmi yaşından itibaren hocası Hammad bin Ebi Süleyman’dan on sekiz yıl ders almıştır. Hocasının ölümünden sonra kendisi dersler vermeye başlamıştır. Binden fazla talebe yetiştirmiştir. Bunların içerisinde en meşhurları İmam Ebü Yusuf, imam Muhammed ve İmam Züfer’dir.
Ebü Hanife’nin görüş ve düşünceleri ölümünden sonra yayılmış ve sistemleşmiştir. Bugün elimizde görüş ve düşüncelerini açıkladığı kendisine ait iki eseri vardır. Bunlarda biri Fıkh-ı diğeri de el-Alim-ve’lMüteallim’dir.
Ebû Hanife Islam’ın doğru anlaşılıp doğru yaşanmasına çalışmış büyük âlimlerdendir. 0, günlük yaşantıda karşılaşılan sorunlara Kur’an ve sünnet çerçevesinde çözümler getirmiş ve bu görüşleri pek çok kimse tarafından kabul görmüştür. Bugün dünyada bir-çok Müslüman onun, ibadetlerin yapılışı (amel) ile ilgili görüşlerini benimsemiştir. Ülkemizin büyük Çoğunluğu da bu büyük imamın mezhebine göre amel etmektedir. imam-ı Azam Ebü Hanife 767 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir.