Michael Faraday

Yıl 1791 Endüstri Devrimiyle uygar dünya daha önce hiç örneğine rastlanılmamış sınıf çatışmalarının yarattığı sancıyı yaşıyordu. Buharla çalışan makinelerin yaygınlaşmasıyla fabrikalarda işçilerin yerini makinelerin alması işsizlik oranını arttırdı. İngiltere‘nin sanayi merkezinden uzakta, taşrada yaşamını sürdüren James ve Margaret Faraday bile bu hızlı gelişmeden fazlasıyla etkilenmişti. James demircilikle geçimlerini sağlıyordu. Şimdiyse makine yapımı ürünler kendi eserlerinin yerini almıştı. Faraday ailesi iş bulmak için Londra yakınlarındaki Newington kasabasına taşındılar.

Daha önce ailenin geçimine katkıda bulunmak için temizlikçilik yapan Margaret Faraday üçüncü çocukları Michael‘a hamile olduğu için işte çalışamıyordu. 22 Eylül 1971‘de Michael Faraday dünyaya geldi. Babası James‘in hasta olması ve iş bulamaması sebebiyle Michael Faraday ekonomik zorluklar içinde büyüdü.

Michael Faraday

Faradaylar resmi eğitime önem vermedikleri için Michael‘in eğitimiyle ilgilenmediler ancak bedensel ve ruhsal gelişimiyle ilgilendiler. Micheal‘ın okuldaki durumuyla abisi Robert ilgileniyordu. Micheal abisi Robert‘a ―Wabert‖ diyordu. Öğretmeni bunu saygısızlık olarak nitelendirdi ve Robert‘ı Michael‘e dayak atmak üzere eve sopa almaya göndermişti. Robert ise kardeşini seviyordu ve durumu annesine anlattı. Faradaylar Sandeman mezhebinin (Hıristiyanlığın çok küçük bir mezhebi) üyesiydiler. Sandeman mezhebi üyeleri bedensel cezalandırmaya inanıyorlardı. Ancak kendi mezheplerinden olmayan birinin oğullarına ceza vermesi doğru değildi. Bu yüzden Margaret vakit kaybetmeden çocuğunu başka bir okula naklettirdi. Okulunun değişmesi Michael‘ın cezadan kurtulmasına yaradı ancak eğitimi diğer okuldakine göre daha da kötüydü.

13 yaşına geldiğinde hala okuma yazmayı tam olarak sökememişti, zar zor okuyup yazıyordu buna rağmen maddi durumları kötü olduğu için artık okulu bırakması ve iş bulması gerekiyordu. 14 yaşında(1805‘te) okuma yazma gerektirmediği için kitapçıda getir götür işi yapmaya başladı. Kitapçıda çalışırken kitapların nasıl ciltlendiğine şahit oldu gittikçe kitaplara ilgisi arttı ve ciltçide çalışmaya karar verdi. Çırak olarak çalışırken ciltlediği kitapları okumak istedi ve kendi kendine okumayı söktü.

Avrupa‘da teknoloji fırtınası esmekteydi ve Faraday da bunun bir parçası olmak istiyordu. Britanica Ansiklopedisi‘nin son baskısını dikerken Faraday‘ın yaşamı tamamen değişti. Elektrik konusunu okurken bu olayın henüz çözülemediğini öğrendi. Faraday‘ın inancına göre Dünya‘nın yaratılmasından itibaren Tanrı‘nın görünmez nitelikleri (sonsuz gücü) ortaya koyduğu eserleri sayesinde açıkça görülür hale gelmiştir. O halde elektrik anlaşılmayan bir şey olmaya devam ettiği sürece Tanrı‘nın sonsuz gücünü tam olarak anlamak mümkün olmayacaktır. Faraday o anda bu konuya bir çözüm bulmaya karar verdi.

Faraday 19 yaşındayken babasını kaybetti. Artık ailenin geçimiyle sadece o ilgileniyordu.
Üniversteye gitmek için maddi durumu olmayan gençlere Profesör Tatum ders veriyordu. Michael Faraday da bu derslere katılıyordu.

19.yy İngiltere‘sinde bilim iyi gelir getiren bir meslek olmadığı için sadece zengin kesim bilimle ilgileniyordu. Bilim adamı olmayı isteyen Faraday‘ın durumuysa prens olmayı hayal eden bir fukaranın durumuna benziyordu. Anlayışlı ustası Riebau, Micheal‘ın işten erken çıkıp profesörün yanına gitmesine izin veriyordu. Hatta Micheal‘ı çok sevdiği için dükkândaki bir odayı Faraday‘a deney yapması için laboratuar olarak ayırmıştı. Bilim adamı olacağı için kendini geliştirmek adına birçok kitap okuyordu ve profesörlerin daha önce yaptığı deneyleri kendi küçük laboratuarında basit malzemelerle yapmaya çalışıyordu. Kendi elle döndürülerek çalışan elektrostatik üretecini yaptı, parasını Leiden şişesi almak için biriktirdi ve daha birçok deneyi basit düzeneklerle tekrarladı.
Ciltçide çalıştığı için Tatum‘un

derslerinde çıkardığı notları birleştirip kitap haline getirdi. Bu kitap onun kaderini değiştirdi. Bir gün Junr adında biri bu kitabı fark etti. Junr Kraliyet Enstitüsü‘ndendi Michaelin notlarını beğendi. Not tuttuğu deneyleri birebir görmesi için Michael‘a Humpry Davy‘nin konferansı için dört bilet hediye etti. Parası olmadığı için Faraday bu konferanslara katılamamıştı, bu biletler onun için bir fırsattı.

Faraday‘dan yirmi yaş büyük olan Davy Kraliyet Enstitüsün‘de çok saygı değer bir kimyacıydı. Kraliçe tarafından şövalyelik unvanıyla onurlandırılmıştı. Dünyanın en güçlü Volta pilini yapmış ve sodyum ve potasyumu ayrıştırmak için kullanmıştı.

Faraday‘ın çıraklık süresinin bitmesine az kalmıştı usta olup başka bir kitapçıda çalışacaktı ve bu durum canını sıkıyordu. Çünkü burada kurulu bir düzeni vardı. Ustası ona anlayış gösteriyordu oysa yeni kitapçıda belki deney yapmasına ve Tatum‘un derslerine katılmasına imkân olmayacaktı. Bilimden uzaklaşamazdı Sir.H.Davy‘e bir mektup yazıp konferansında tutuğu notları da gönderip bilime olan ilgisini açıkladı ve ondan bilimden uzaklaşmayacağı bir iş istedi.Davy Faraday‘ı toplantıya çağırdı ancak işine devam etmesini söyledi.Davy‘e göre çiltcilik Faraday‘ın bilimi takip edebilmesi için en uygun işti. Faraday hayal kırıklığına uğradı ancak bir süre sonra asistanının işten ayrılması üzerine Davy Faraday‘a iş teklif etti. Faraday‘a laboratuvarının üst katında iki odalı bir daire verecekti. Faraday‘ın hayalleri gerçek olmaya başlamıştı.

Birkaç yıl içinde Davy asistanı olarak ondan çok şey öğrendi. Kimya laboratuvarının olası tehlikeleriyle tanıştı.(başparmağı ile işaret parmağı arasında 0,5g. Nitrojen triklorür içeren deney tüpünü tutarken patlama gerçekleşti eli açıldı ve tırnağı koptu).

Aslında Davy ve eşi, Faraday‘a uşaklarıymış gibi davrandılar ama Faraday laboratuvar ortamında olduğu için haline şükrediyordu. Birgün Avrupa genelinde bir turne düzenlendi bu turnede saygın bilim adamaları fikir alışverişlerinde bulunuyorlardı. Sir H. Davy uşağının işten ayrılması üzerine asistanı Faraday‘ın gezide ona uşaklık yapmasını istedi. Faraday böyle önemli bir geziye katılabilmek için teklifi kabul etti.

Faraday arkadaşına mektubunda Bayan Davy otoritesini göstermekten hoşlanıyor ve beni küçük düşürmek için elinden geleni yapıyor. Öğrendiklerim ne kadar bilgisiz olduğumu anlamama yetti ve eksiklerimi görmekten utanç duydum. Dilerim bu eksiklerimi giderme fırsatını yakalarım. Kimya ve fen bilgilerimi geliştirmem için karşıma çıkan bu fırsat beni, bu seyahati Davy ile tamamlamaya itiyor.‖ yazmıştı.

1814 yılında ilk yurt dışı gezisinde işçi sınıfından bir çiltçinin, bilimin yüksek tabakasına kendini kabul ettirmek için gösterdiği çabalar sırasında karşılaştığı onur kırıcı sözlere katlanması, kimyasal patlamalara katlanmasından daha zordu. Öte yandan bu seyahat Avrupa‘nın en iyi bilim adamlarıyla tanışmasına yol açmıştı. Faraday hem onları etkiledi hem de onlardan etkilendi.

Faraday İlk bilimsel makalesi ―Toskana‘nın Doğal Aşındırıcı Kirecinin Analizi‖ni 1816‘da Quarterly Journal of Science dergisinde yayımladı. İlerleyen yıllarda Faraday‘ın yetenekli bir bilimadamı olarak ortaya çıkışı Kraliyet Enstitüsü‘nü sarstı. Kimileri onun Davy‘nin veliahtı olduğunu söylemeye başladı.

Faraday deneyleri olağanüstü sabır ve doğrulukla yapıyordu. Ayrıntılar konusunda o kadar dikkatliydi ki diğer bilim adamları kendi aletleriyle gözlemleyememiş olsalar dahi herhangi bir karmaşık etkinin varlığını Faraday‘ın sözüne dayanarak kabul etme eğilimindeydiler. Faraday tam elektrik ve manyetizmanın gizemini çözme araştırmalarına katılmak üzereydi ki Sarah Barnard ile tanıştı. Micheal 23 yaşındaki Sarah ile kilisede tanıştı. Faraday‘ın erkekleri işten uzaklaştırdığı için aşkı suçlaması Sarah‘nın kalbini kırdı. Ama Faraday bilimdeki azmini burda da kullanarak Sarah‘nın gönlünü aldı ve 12 Haziran 1821‘de demircinin oğlu gümüş eşya yapımcısının kızıyla evlendi. Michael Faraday balayı yapmak yerine elektrik ve manyetizmanın tarihi ile ilgili bir makale yazmak istiyordu, Sarah da Micheal‘ı anlıyordu ve arzusunu kabul etti.

Faraday gece gündüz çalıştıktan sonra yaptığı deneyle manyetik hortum teorisinin doğruluğunu göstermiş ve dünyanın ilk elektrik motorunu bulmuştur.

Humphry Davy Faraday‘ın hızla yükselen bilimsel başarısını biraz iftihar biraz da kıskançlıkla izlemişti. Hatta Michael‘in yurt dışı gezisinde konuştuğu bilim adamlarının fikirlerini çaldığını bile ileri sürerek dedikodular çıkarmıştı ve Faraday diğer bilim adamlarıyla tekrar konuşup kendini aklatmıştı.

Klorun nasıl sıvılaştırılacağını keşfeden Michael makalesini okuması için Davy‘ye verdi; bu kurallar açısından gerekliydi. Ancak Davy makalenin üslubunu değiştirerek sanki fikri Faraday‘a kendisi vermiş izlenimi yarattı.

Faraday makaleleri ve buluşlarıyla kendini tanıttı ve Kraliyet Derneğine üye olması için teklif geldi. Faraday teklifi kabul etti, üyeler arasında Faraday‘ın üyeliği için oylamada Faraday‘ın aleyhine tek oyu Sir H. Davy kullandı.

Sarah Barnard Michael için kusursuz bir eşti. Micheal deneyleri üzerine düşünmeye başladığında kendini unutuyordu. Sarah ise annesiymiş gibi yemeği yediriyor ve ona destek oluyordu. Sarah hiç bilimle ilgilenmedi. Sarah Barnard :―Bilim zaten onu o kadar kendine çeken bir şey ki çoğu kez onu uykusundan ediyor ve ben de onun zihin yastığı olmaktan oldukça memnunum. Faraday çifti çocuksuzdu ama çocuklara oldukça düşkündü; yeğenleri Constance Reid ve Jane Barnard bu boşluğu dolduruyordu.

1825‘te Kraliyet Derneği‘nin en yeni üyesi olan genç adam Kraliyet Enstitüsü‘nün müdürlüğüne atandı. Faraday için bu, meslek yaşamının en büyük başarısıdır. 28 Ağustos 1831‘de Kraliyet Enstitüsünün 40 yaşındaki dehası tarihi keşfini yaptı.

“Bir manyetik kuvvet azaldığında ya da arttığında elektrik üretir; ne kadar hızlı artar yada azalırsa, ürettiği elektriği de o kadar fazla olur.”

Matematik 17.yy dan bu yana bilimin diliydi, kanununu yazı ile ifade etmesi meslektaşlarını şaşırttı. Faraday‘ın kendini matematik konusunda yetiştirmediği yetmiyormuş gibi gerçekten de matematik konusunda bilgisizdi. Matematiksel hayal gücünün soyut kavramlarına körü körüne güvenen meslektaşlarının yanlış yönlendirilmiş olduğuna inanıyordu. Ona göre önemli olan; titizlikle düzenlenmiş deneylerden öğrenilen gerçeklerin açık ve yalın bir dille ifade edilmesiydi.

Faraday‘ın bu sevimli ama acayip tutumunun yerini modern yaklaşımların alması için otuz yıl gibi uzun bi süre geçmesi gerekti. 1865‘te James Clerk Maxwell ―Elektrik ve Manyetizma Üzerine‖ adlı eserinde Faraday‘ın basitçe ifade ettiği buluşu matematiksel bir denkleme dönüştürdü.

1845‘te de William Thomson Faraday‘ın bulduğu elektriksel kuvvet çizgilerini matematiksel bir teoriyle formüle etmişti.

“Deney olmadan ben bir hiçim”

“Hala uğraşıyorum. Neyin mümkün olacağını kim bilebilir ki?” Michael Faraday

• Transformatörü icat etmiş ve dünyanın ilk basit dinamosunu yapmıştır.

• Sıvı bir solüsyon ile elektrik akımı vererek molekülleri elementlerine ayırmayı başarmış ve benzeni keşfetmiştir.

• Elektrokimya diline; elektrolit, elektrot, katot, anot, anyon, katyon, iyon gibi kavramları kazandırmıştır.

• 1837‘de elektrokimyadan elektrostatiğe geçti kondansatör yaptı ve dielektrik maddeyi inceledi.
“Sonuna Kadar Sadece Michael Faraday Olarak Kalmalıyım.”

40 yılı aşkın bir süre çalışmış, yedi büyük ciltten oluşan ayrıntılı laboratuvar notları tutmuş, Kraliyet Derneği Başkanlığını iki kez geri çevirmiş ve Kraliçe‘nin şövalyelik teklifini reddetmiştir.
Dünyanın hemen her büyük ülkesinden sayıları yüzü aşan unvan ve ödül almıştır. Ancak bu ödüllerin çoğunu reddetmiştir.

Faraday 1826‘dan emekli olana kadar halktan izleyiciler için ―Cuma Konuşmaları adını verdiği bir dizi konferans verdi. Çocuklar için de ―Noel Konferansları‖ vererek enstitüye büyük bir iyilik yaptı. Bu konferanslarla Londra‘nın üst tabakasının ilgisini çekti.

Noel konuşmaları dizisinin en ünlüsü ―Mumun Kimyasal Tarihi‖ 1861de kitap olarak basıldı.

• Araya çok sayıda heyecanlı fıkra katarak mumların nasıl yapıldığını nasıl yandığını, alevin ısıl ve kimyasal yapısını açıklar.

• Alelade bir mumdan yola çıkarak genç dinleyicileri elektrokimyanın, solunumun, atmosfer kimyasının gizemlerine götürür.

Michael Faraday hayal ettiği herşeyi gerçekleştirdi. 25 Ağustos 1867‘de çok sevdiği koltuğunda oturur vaziyette hayata gözlerini yumdu.

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir