Fatma Hikmet İşmen

Harp Okulu mezunu babası nedeniyle, cepheden cepheye göç eden bir ailenin çocuğu Fatma Hikmet İşmen. 1916 yılında Yanya’da doğar. Adapazarı’nda ilkokulu okuduktan sonra İstanbul Kız Ortaokulu’nun ilk öğrencileri arasına girer.

İstanbul Kız Lisesi’ni 1933’te bitirdikten sonra, Ankara’da Ziraat Fakültesi’nde okuyan öğrencilere maddi destek sağlandığını öğrenir. Babasına daha fazla yük olmamak için Ziraat Fakültesi’ne girer. Üniversite yıllarında hem çok şey öğrenir hem de çok keyifli yıllar geçirir. 1937 yılında Ziraat Fakültesi’nden mezun olduğunda, bir kadın olarak Türkiye’nin ilk ziraat mühendisleri arasındadır. Mesleğini çok sever İşmen, araştırma yapmak için bölge bölge, il il dolaşır.

Fatma Hikmet İşmen

Mezun olduktan sonra, ilk olarak İzmir Ziraai Mücadele Enstütüsü’ndeBitki Hastalıkları  Bölümü’nde çalışmaya başlar. Ege bölgesinde birçok yerde araştırma yapar. Meyve yetiştiriciliğinde verimi artıran çözümler önerdiği için, köylüler tarafından sevilir ve saygı duyulur. 1941 yılında Ankara Ziraai Mücadele Enstitüsü tarafından laboratuvar derslerini vermek için davet edilir. Bu davet üzerine Ankara’ya taşınır. Birkaç yıl burada çalışmalarına devam eder. 1945 yılında İstanbul Ziraai Mücadele Enstitüsü’nde bitki hastalıkları uzmanı olarak görev yapmaya başlar. Bitki hastalıkları konusunda çok önemli çalışmalar yapar, literatürde olmayan hastalıkları tespit eder. Tespit ettiği hastalıklardan birisi kendi adıyla anılır: Phacidium infectaus var Hikmetia.

Fatma Hikmet, bilim kadını kimliğinin yanında sosyalisttir. 1964 yılında tanıştığı ve üyesi olduğu TİP tarafından 1966 seçimlerinde Kocaeli’nden Senatör adayı olarak gösterilir. Bilimsel araştırmalar için gittiği bölgelere, bu kez parti çalışmaları için gitmeye başlar. Köyleri, şehirleri dolaşır. Emekçilere sosyalizmin bir seçenek olabileceğini anlatır.

Kocaeli’nden senatör olarak seçilir. Böylece Cumhuriyet tarihinin ilk kadın senatörü olmuştur. Bilimsel çalışmalarından uzaklaşacağı için üzülmesine rağmen, TBMM’deki yemininden sonra yaptığı ilk konuşmada, iktidar partisinin sıralarından gelen itiraz ve hakaretlerle, toplumu geliştirmek için siyasetin de bilimsel çalışma yapmak kadar önemli olduğunu anlar. Bu ilk konuşmadan sonra İşmen, Alevi- Sünni meselesinden, toprak meselelerine, köylü sorunlarından, öğrenci ve öğretmenlere dönük baskılara, siyasi partilerin hazine yardımı almasından, özel işletmelerin kamuya verdiği zararlara, Kanlı Pazar’da polis- yobaz işbirliğinden, Ortak Pazar sömürüsüne, ülkemizde yaşanan tüm sorunları titizlikle inceleyerek konuşmalar yapmış, Senato’da bulunduğu 9 yıl boyunca 40’tan fazla soru önergesi vermiş, ancak hiçbir soru önergesi iktidar partisi tarafından cevaplanmamıştır.

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir