
Son Güncelleme 8 ay önce
Gelmiş geçmiş en önemli mucitlerinden birisi olan Thomas Edison, 11 Şubat 1847 tarihinde Amerika’nın Ohio eyaletinde dünyaya gelmiştir. Alman – İngiliz asıllı ve Hollanda göçmeni olan, koltukçu bir babanın ve İskoç asıllı eski bir Öğretmen olan annenin son ve yedinci çocuklarıdır. Babası’nın Milano’da işleri yolunda gitmeyince yedi yaşında Michigan’da yer alan Mich Port Huron’a taşınmak zorunda kalmışlardır. Edison burada orta halli bir ailenin evladı olarak büyümeye başladı ve ilköğrenimine de burada başlamıştır.
Fakat başladıktan ortalama üç ay sonra algılamasının yavaşlığı sebebiyle okuldan uzaklaştırılmıştır. Bundan sonra üç sene boyunca özel bir öğretmen tarafından eğitilmiştir. Son derece meraklı ve yaratıcı kişiliğe sahip bir kişi olan Edison, 10 yaşına geldiği zaman kendini fizik ile kimya kitaplarına vermiştir.
Yaşı on iki olduğu zaman ailesine yardımda bulunmak için Port Huron ve Detroit arasında çalışmakta olan trende gazete satıcılığına başlayan Edison, evlerinde bulunan laboratuarını bu trenin yük vagonuna taşıyıp, çalışmalarını burada sürdürmüştür. Bu dönemde Edison; Michael Faraday’ın “Experimental Research in Electricity” isimli eserini okudu ve bu eserden derinden etkilenmiştir.
Bundan ötürü bir taraftan Faraday’ın deneylerini tekrarlamış bir diğer taraftan ise kendi deneylerine ağırlık verip daha düzenli çalışmaya ve notlar tutmaya başlamıştır.
On beş yaşına geldiği zaman kazanmış olduğu bütün parasını bir baskı makinesine yatırarak Weekly Herald isminde bir gazete çıkarmaya başlamıştır. Gazeteye yazdığı yazıları kendisi trende yazarak evde basıyordu. Fakat bir keresinde hareket eden bir furgona atladığı esnada bir tren memuru tarafından yakalandı. Bu memur kulağını o kadar çok çekti ki günler boyu kulak ağrısından kıvranmak zorunda kaldı. Fakat bu olay daha sonra daha fazla ilerleyen sağırlığının da başlangıcı olmuştur.
Edison on altı yaşına geldiği zaman telgrafçılığı öğrendi ve dört sene boyunca Middle West’te telgraf memuru olarak dolaşmaya başladı. Bir Mucit olma hevesi Edison’da bu dönemlerde başlamıştır.
Thomas Edison 1868 yılında kendine atölye kurdu ve aynı sene geliştirmiş olduğu elektrikli bir oy kayıt makinesinin patentini almayı başardı. Bu aygıt çok fazla ilgi topladı fakat hiç kimse satın almadı. Varını yoğunu kaybetmiş olan Edison, Boston’dan ayrılıp New York’a yerleşti. Edison’un talihi altın borsasının düzenlenmesi için kullanılan telgrafın bozulmasından sonra döndü.
Bu cihazı ustalıkla tamir etmeyi başaran Thomas Edison, telgraflı kayıt aygıtları üstünde yetkinleştirme çalışması yapma önerisini aldı. Bunlardan sonra bir arkadaşıyla birlikte Edison Üniversal Stock Printer mühendislik şirketini kurmuştur. Ve satmış olduğu patentler ile kısa zamanda hatırı sayılı bir servete sahip oldu.
Kazandığı paralar ile New Jersey’deki Newark’ta bir imalathane kurup telgraf ve telem aygıtları üretimine başladı. Belli bir müddet geçtikten sonra iş yerini kapatarak bir araştırma laboratuarı kurdu ve tüm vaktini yeni icatlar yapmak için çalışmalara ayırdı. Edison’un patentini aldığı bin üç yüzden fazla icadı vardır.
Edison, 1876 senesinde Graham Bell’in geliştirmiş olduğu konuşan telgraf üzerinde çalışmalara başladı. Aygıta karbondan bir iletici ekleyip telefonu yetkinleştirmiştir. Ses dalgalarının dinamiğiyle alakalı yapmış olduğu bu çalışmalardan yararlanıp 1877 yılında sesi kaydederek yineleyebilen gramofonu geliştirmiştir. Büyük ses getiren bu buluşu adının uluslararası düzeyde yayılmasına yardımcı oldu.
1878 senesinde William Wallace’in yapmış olduğu 500 mum gücüne sahip ark lambasından etkilenen Edison, bundan daha güvenlikli olan ve daha ucuz bir yöntem ile çalışan yeni bir elektrik lambasını geliştirme çalışmalarına girdi. Bu amaç doğrultusunda bir kampanyanın sayesinde önde gelen işadamlarının da parasal desteğini aldı ve Edison Electric Light Company’yi bu sayede kurmuş oldu.
Oksijen sayesinde yanmayı başaran elektrik arkının yerine havası boşaltılmış bir mekânda (vakum) ışık yayan ve düşük akım ile çalışabilen bir ampul yapmayı tasarlamaktaydı. Bu hedef doğrultusunda 13 ay boyunca flaman olarak kullanabileceği metal bir tel yapmaya çalıştı.
1879 senesinde özel yüksek voltaja sahip elektrik üreteçlerinden sağladığı akım yardımı ile çalışan karbon flamanlı elektrik ampulünü halka tanıtmaya başladı. Üç sene sonra New York sokakları bu lambalar ile aydınlanmaya başladı.
1879 sensinde Edison bir elektrik ampulü icat etmeyi başardı. Bir yıl sonra ise son derece güvenlikli olan ampullerin üretimine başlamıştır ve tanesini iki buçuk dolara satmaya başlamıştır. Ancak 1878’de İngiliz vatandaşı olan Joseoh Swan da bir elektrik ampulü icat etmeyi başarmıştır.
Ampul camdan oluşmaktaydı ve içerisinde kömürleştirilmiş bir flaman yer almaktaydı. Swan, ampulün içinde yer alan havayı boşalttı çünkü havasız olan yerde flaman yanmıyor ve tükenmiyordu. Bundan sonra da bu iki bilim adamı güçlerini birleştirmeye karar vermişlerdir. Edison ve Swan Elektrikli Aydınlatma Şirketi’ni beraber kurmuşlardır.
İki kere evlenmiştir ve altı çocuk sahibi olmuştur. Hayatının sonuna kadar yeni buluşlar yapmaya devam etmiştir.
Ardından çığır açıcı buluşlardan başka, gözlemleri ile dolu 3.400 adet not defteri bırakmıştır.
18 Kasım 1931 tarihinde, 84 yaşına geldiği zaman New Jersey de hayata gözlerini yumdu.