
- Nikita Kruşçev, Sovyet devlet adamı ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birinci Sekreteri.
- Doğum: 15 Nisan 1894 Kalinova, Rus İmparatorluğu
- Doğum: 15 Nisan 1894 Kalinova, Rus İmparatorluğu
- Partisi: Sovyetler Birliği Komünist Partisi
- Görev süresi : 7 Eylül 1953 - 14 Ekim 1964
- Meslek: Devlet Adamı
Son Güncelleme 4 ay önce
Nikita Sergeyeviç Kruşçev doğum tarihi: 17.4.1894 Krusk – ölümü 11.9.1971 Moskova. Sovyet Komünist Partisi lideri Nikita Sergeyeviç Kruşçev on bir yıllık görev süresi (1953-64) içinde Stalinizm’den arındı (1956). Batı’ya karşı sergilediği ılımlı sayılabilecek politikası Sovyetler Birliği ile Çin’in bozuşmasına yol açtı.
Kruşçev’in Hayatı
Kruşçev, Ukrayna sınırına yakın Krusk civarındaki Kalinovka’da yoksul bir köylü ailesinin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Ukrayna’nın kömür bölgelerinde mevsimlik işçi olarak çalıştığı için, Kruşçev iki kız kardeşiyle birlikte annesi tarafından büyütüldü. Ukrayna’nın Donets bölgesinde bulunan Yusofka’ya taşınınca Kruşçev makine tesviyeciliğini öğrendi. 1914’te evlendiği ve iki çocuğunun annesi olan ilk eşi Galina 1921’de yaşamını yitirdi. İkinci karısı Nina Petrovna ile de kıtlık sırasında Yusofka’da tanıştı (1924’te evlendiler ve birlikte üç çocuk sahibi oldular).
Bir kömür madeni işçisinin oğludur. Gençliğinde fabrika ve maden işçiliği yaptı. Devrimde Kızıl Muhafızlara, 1918’de Komünist Parti’ye katıldı. İç Savaş sırasında Kızıl Ordu’da görev yaptı. Harkov Üniversitesi İşçi Fakültesi’ne, Ukrayna Komünist Partisi’ne girdi Stalin Endüstri Akademisi’nde (Moskova) mühendislik eğitimi gördü (1921-1931). Komünist Partisi Merkez Komitesi (1934), Yüksek Sovyet üyeliğine (1937) seçildi. Bunu Politbüro üyeliği izledi (1938). Stalin tarafından Ukrayna Komünist Partisi genel sekreterliğine atandı. İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna endüstrisi tesislerini doğuya taşıma görevini üstlendi. Stalingrad’ı (şimdi Volgograd) savunanlardan biri oldu. 1943’te korgeneralliğe yükseltildi.
1934/35’ten Sonra: Stalin Altında Yükselmesi
Nikita Sergeyeviç Kruşçev Lenin’in partisine katıldıktan (1918) yedi yıl sonra partinin Ukrayna yönetiminde politik kariyere başladı. Etkili parti görevlisi Kruşçev, Josef Stalin’in dikkatini çekince Moskova’daki parti merkezine atandı (1935). Kruşçev başka görevleri yanı sıra Moskova Metrosu’nun inşaatını da denetlemekle görevlendirildi. Stalin’in sadık yandaşı olarak Ukrayna’daki “Temizlik Çalışmalan”m (1938’den sonra parti şefi olarak) sonuçlandırdı ve 1939’da Politbüro’ya alındı.
1942-50: Stalin ile Çelişkiye Düşmesi
Almanya SSCB’ye saldırınca Nikita Sergeyeviç Kruşçev siyasi komiser olarak cepheye gitti. Kızılordu’nun Çarkov kuşatmasında (1942) yenilgiye uğramasını, Stalin Kruşçev’in kişisel hatası olarak gördü. Ancak savaş üzerinde belirleyici katkıları olan Stalingrad ve Kursk Kuşağı (her ikisi 1943) zaferlerinden sonra, Kruşçev her şeye kadir olan Komünist Partisi başkanının güvenini yeniden kazandı.
1946’da Ukrayna’daki açlıkla savaşmaya ilişkin farklı düşünceleri yüzünden yeniden Stalin’le çelişkiye düştü. O da Kruşçev’i Ukrayna parti başkanlığından aldı (1948).
1952’de, SSCB Komünist Partisi Kongresi’nde Politbüro’ya seçildi ve Merkez Komitesi sekreterliğini üstlendi. Stalin’in ölümüyle (1953), Komünist Parti birinci Sekreterliği’ne getirilerek liderlik konumuna yükseldi. İç ve dış politikada yenileşmeye karşı çıkan liderlerle ters düştü. Başbakan G. Malenkov‘un çekilmesini sağlayarak, Nikoloy Bulganin‘in başbakan olmasını destekledi (1955). Bulganin ile birlikte Yugoslavya, Batı ülkeleri, Hindistan, Birmanya, Afganistan gezilerine katıldı.
1953’ten Sonra: Sovyetler Birliği Komünist Partisi Liderliği
Stalin’in ölümünden sonra (1953) baş gösteren iktidar kavgasından Eylül 1953’te başarıyla çıktı ve Georgi Malenkov’un yerine SSCB Komünist Partisi Merkez Komitesi birinci sekreteri oldu. Bundan iki buçuk yıl sonra XX. Parti Kongresinde (24725.5.1956) gizli söyleviyle Stalincilik’ten arınma kampanyasını başlattı. Kruşçev Stalin’in politikasını “kendi halkına karşı bir cürüm” olarak niteledi ve kişi putlaştırılmasın) kaldırdı. 1961’de Stalin’in naaşının mozoleden çıkartılmasını emretti.
1956’da 20. Komünist Parti Kongresi’nde Stalin‘i şiddetle eleştiren konuşması, Parti içi muhalefetin tepkisiyle karşılaştı. Tasfiye tehlikesini, Genelkurmay Başkanı G. Jukov‘un desteğiyle atlattı. 1958’de konumunu pekiştirdi. Dış politikada, Batı dünyasıyla barış içinde yaşama (Co Exitence) ilkesini benimsedi. Ancak, Macaristan’a yapılan askeri müdahale (1956), bu girişimini zedeledi. Çin ile ideolojik anlaşmazlık, dış politikada sorun yaratan bir başka olay oldu. ABD gezisinde (1959), silahsızlanmayı gündeme getirdi. ABD Başkanı J.F. Kennedy ile görüşmeler (1961-1962) Küba bunalımıyla sonuçsuz kaldı.
1956/57: Liberallik ve Sertlik
Sovyetler’in Doğu Avrupa üzerindeki etkisini koruyabilmek için Nikita Sergeyeviç Kruşçev birbirine zıt araçlar kullandı. Polonya’da baş gösteren kargaşalıklar üzerine, SSCB karşısında Polonya’nın bağımsız bir politika gütmesini savunduğu halde, Ekim 1956’da Vladislav Gomulka’nın Polonya Komünist Partisi şefi olmasını onayladı. Aradan üç hafta geçmeden Kruşçev Macaristan Ayaklanmasını kanlı bir biçimde bastırdı. Doğu Avrupa’daki isyanlar eleştiri almasına neden oldularsa da, Kruşçev muhaliflerinin iktidarlarına son verebildi: Temmuz 1957’de Malenkov, Lasar Kaganoviç ve Vyatçeslav Molotof Parti Prezidyum’undan çıkarıldılar.
1963’te Batılılar ve ABD ile imzaladığı Stratejik Silahları Sınırlandırma Antlaşması (SALT) dış politikada saygınlığını artırdı. Döneminde, uzay çalışmaları en başarılı çağını yaşadı (1957’de dünyanın ilk uydusu Sputnik fırlatıldı, 1959’da aya ilk roket indirildi. 1961 ‘de ilk insanlı uydu dünya çevresinde yörüngeye sokuldu). İçeride, özellikle tarımda verimsizlik (1963-1964), Stalin dönemi muhalefetinin tam temizlenememesi, parti içi darbede önemli rol oynadı (1964). Sağlık nedeniyle görevden ayrıldığı öne sürüldü.
1958-63: Kestirilemeyen Batı Politikası
Duygusal patlamalarla yetersiz diplomatik becerinin damgasını vurduğu Kruşçev’in karakteri, dış politikasını da belirledi. İlk Sovyet hükümet başkanı (1958’den sonra) olarak ABD’yi ziyaret etti (15.9.1959) ve barış içinde bir arada yaşama politikasını açıkladı. Doğu ile Batı arasında gerçekleşeceğini umduğu bu barışmanın karşısına, 1962’de Küba Krizi çerçevesinde atom bombasının kullanılacağına ilişkin tehditlerini çıkardı. Dönemin ABD başkanı John F. Kennedy idi. Bundan bir yıl sonra da Nükleer Silahların Sınırlandırılmasına ilişkin sözleşmeyi Moskova’da imzaladı (5.8.1963).
İlk Sovyet hükümet başkanı olarak ABD’yi ziyaret etmiştir.
( Not: Küba Füze Krizi, ABD’nin Türkiye’ye, SSCB’nin de Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlayan, Ekim 1962’de dönemin iki süper gücünü karşı karşıya getiren ve dünyayı nükleer savaş tehdidi altında bırakan bunalımdır. Dönemin Küba lideri Fidel Castro idi. WİKİ)
1962’den Sonra: İçeride Artan Eleştiriler
Kruşçev’in SSCB ile Yugoslavya’nın barışmasını sağladığı (1955), Sosyalizme giden birçok yolun bulunduğuna ilişkin açıklaması ve Batı’ya karşı sergilediği ılımlı politika 1961’de Çin ile açıkça bozuşmalarına sebep oldu. Başarısızlığa uğrayan tarım politikası da (Sovyetler Birliği bundan böyle de ABD ve Kanada’dan aldığı hububata bağımlıydı) düşmanlarının sayısında bir artışa neden oldu. Komünist Partisi birinci sekreterine 14.10.1964 tarihinde işten el çektirildi. Yapılan resmî açıklamada 70 yaşındaki parti şefinin “ileri yaşından ve bozulan sağlığından” ötürü görevinden affedilmesini istediği bildirilmekteydi.
1966-72: Düş Kırıklığı ve Ölümü
İktidardan düşmesini ve saygınlığını yitirmesini kolay kolay kaldıramadı Artık sesi sedası çıkmıyordu. Sadece 1970’te ABD’de yayınladığı anılarıyla dikkatleri bir daha çekti. 77 yaşında Moskova’da geçirdiği bir kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Diğer Sovyet liderlerinin aksine, hükümet Kruşçev’in Kremlin duvarında gömülmesine izin vermedi.