Malik Bin Enes

Son Güncelleme 8 ay önce
Malik Bin Enes hangi mezhepdenir, Malik Bin Enes Kimdir, Hayatı ve Eserleri
Enes oğlu Malik. Künyesi Ebu Abdullah. İmanı Malik diye şöhret buldu. Maliki mezhebinin kurucusu. Hicret’in 93’üncü yılında Medine’de doğdu. Himyeriler’den bir hükümdar ailesine mensup.
Etba’üt-Tabiinden… Tabiundan bir çok fukahaya yetişti. (Bak. Tabiun; Etbeu’t-Tabiîn). Onlardan ders ve feyz aldı. 300’ü Tabiundan. 600’ü Etba’üt-Tabiinden olmak üzere 900 râviden hadis ahzetti. 1000’den çok kişi de. kendisinden hadis nakletti. Abbasi halifelerinden Mansur, Mehdi, Harun Reşid, Me’mun bunlardan… İmam Şafiî. İmam Muhammed, İmnu’l-Mübarek gibi bilginler de kendisinden hadis alanlardan.
Hocası Nafî kanalı ile İbn-i Ömer’e. Rebia kanalından ise Enes B. Malik’e ulaştı.
Malik b.Enes hem müfessir, hem muhaddis, hem fakih. Tefsir, hadis ve fıkıhta üstad.
Hicrî 2’nci asırdaki tedvin faaliyetinde ehliyetle yer aldı. “Ehl-i Hadis” olduğu halde,“Kıyas” ve “Rey ‘i de delil olarak kullandı.
“Muvattâ” adlı eseri fıkıh babları üzerine tertib edilmiş bir hadis kitabı.
Muvatta’ o kadar taraftar buldu ki, Harun Reşid herkesi bu eserde yazılanlara uymaya mecbur tutmak için bir dizi tedbir almak istedi. İmam Malik’in cevabı şu oldu:
“-İnsanları kendi hâline bırakınız. Başkaları daha güzel içtihadlarda bulunabilir. Kanaatlara hürmet gerek.”
“Kitap”, “Sünnet”, “İcma”, “Kıyas” yanında “Maslahat-ı Mürsele”, “Sedd-i Zerayi” ve Medine halkının ittifakını da delil olarak kullandı.
Bir hadis rivayet edeceği zaman mutlaka abdest alır. temiz elbiseler giyer, güzel kokular sürünür, saç sakalına intizam verir, vakar ve heybetle yerine oturur, dünya ile alakasını kesercesine, tazim ve edeble hadis rivayet etmeye başlardı.
İlme büyük değer verdi. Harun Reşid. oğulları “Emin” ve “Me’mun”u okutması için onu saraya davet etti.İmam Malik’in bu davete cevabı şu oldu:
“-İlim kimsenin ayağına gitmez. Bir alim ilmini ammenin gayrına tahsis ederse, o ilimden ne havas ne avam istifade edebilir”.
İlminden aldığı bu vakar, mehabet ve metaneti hayatı boyunca korudu.
Hanedan ailesine mensup ve büyük bir servete malikti. Fakat yaşayışında sadelikten ayrılmadı.
Fetva vermekte acele etmez, “Bilmiyorum” demekten çekinmezdi. “İlmin siperi, bilmiyorum demektir” sözü onundur.
İlmin geniş ufuklarında ehliyetle dolaşabilen bu büyük imam siyasi makamdan eziyet gördü.
İmam Şafii onun için şöyle demiştir.
“-İmam Malik ilimde yıldızdır. O olmasaydı Hicaz’da ilim sönerdi.”
Hicri 179 yılında Medine’de teslim-i ruh ettiği zaman geride siyasi makam karşısında eğilmeyen, ölmez bir şahsiyet, hadis, fıkıh ve tefsirde kalıcı usul ve prensipler bıraktı.