Kim İl Sung

Son Güncelleme 4 ay önce

Kim İl Sung, Kuzey Kore eski devlet başkanı, totaliter rejimin ve aile iktidarının kurucusudur. Doğum 15.4.1912 – ölüm 8.7.1994. 20. yüzyılın en uzun süre iktidarda (1946-1994) kalan devlet başkanı Kim İl Sung, Kuzey Kore’de kişiliği çevresinde eşsiz bir kült oluşturdu ve ülkesini dış ülkelere tamamen kapattı. Tüm Kore’ye hükmetme girişimi Kore Savaşında (1950-53) başarısızlığa uğradı.

Kim İl Sung Hayatı

Kendisine “Çağımızın en büyük Marksist-Leninisti” denilmesinden hoşlanan devlet adamı, Kim Song Chu adı altında Mangyongdae’de dünyaya geldi. Çiftçilikle uğraşan annesiyle babası açlık yüzünden 1925’te Mançurya’ya kaçtılar. 1927’de Komünist Gençlik Derneğine katılan Kim bundan dört yıl sonra Komünist Partisine üye oldu.

1935’ten Sonra: Japonlar’a Karşı Savaşması

Kim’in resmî biyografisi doğuştan devrimcinin simgesini taşımaktadır. Söylentilere bakılırsa Kim henüz 14 yaşındayken devrimci bir örgüt kurdu ve Japonlar’ın sömürge rejiminden kaçtı. Devrimci olarak dönmeye ve ülkesini bağımsızlığa taşımaya yemin etti. Resmî bildirilere bırakılırsa bu hedefine yalnız başına ulaştı. Devrimci Güç adı altında bir gerilla hareketi kurarak Japonları 15.10.1945’te teslim olmaya zorladı.

Bütün bir ulusun inandığı bu versiyon tarihsel olarak savunulamaz. Kim’in bazı gerilla hareketlerine katıldığı doğru olmakla beraber, 1941’de Japonların yenilgiye uğrattığı birliğiyle beraber Sovyetler Birliği’ne sığındı. Burada siyasal ve askerî eğitim görerek Kızılordu’nun hizmetine girdi.

1945’ten Sonra: Kore’nin Diktatörü

Japonlar 1945’te Kore’den çekilmek zorunda kalınca Kim Rus üniforması içinde Pyongyang’a girdi. Adını Kim İl Sung (efsanevi Koreli ulusal bir kahramanın adı) olarak değiştirdi. Sovyetlerin desteği sayesinde yeni kurulan halk demokrasisi rejiminde yönetici konumuna getirildi. İlk söylevi Sovyet başkumandanının kaleminden çıkmaydı. “Ateşli yurtsever ve ulusal kahraman Kim İl Sung” bu nutku kelimesi kelimesine okumak zorunda kaldı. Kim 1947’de geçici bir hükümet kurdu. İki Kore’nin birleştirilmesi için gösterdiği çabalar sonuç vermedi. Kim 1948’de Kore Komünist Halk Cumhuriyeti başbakanlığına atandı. Aldığı ilk önlemler arasında, gerçekleştirdiği toprak reformuyla güçlü bir ordunun oluşturulması bulunmaktaydı.

1950-53: Kore Savaşı

Kore’nin bölünmesine taraflar olan Stalin Kim’i Sovyet menfaatlerinin temsilcisi olarak görüyordu. Ne var ki Kim’in iktidar hevesini küçümsedi. Kim 25.6.1950 tarihinde ordusuna Güney Kore’ye girmesini emretti. Başlangıçtaki başarılarından sonra ordusu Birleşmiş Milletler’in askerî birlikleri tarafından geri püskürtüldü. Kim ancak Çin’in desteğiyle cephesini o tarihe kadarki sınır boyunca koruyabildi (bu sınır 27.7.1953 tarihli Panmunjon Ateşkes Antlaşmasıyla onaylandı). Bunu izleyen zamanda Kim dünyanın en sağlam biçimde tahkim edilmiş sınırını inşa ettirdi ve ülkesini her türlü dış etkene kapadı.

1953’ten Sonra: İnsanüstü Bir Varlık Haline Gelmesi

Kore’nin tümüne hükmetme hedefine ulaşamayınca, Kim çok katı “temizlik” hareketlerine girişti. Ülkesini diktatörlükle yöneten Kim, kendi kişiliği çevresinde dünyada eşi bulunmayan bir kült oluşturdu. Bunu yaparken, Koreliler’in yüzyıllardan beri süregelmekte olan güçlü düşmanlar tarafından tehdit edilme korkusundan yararlandı. Bütün bir ulusun beyninin yıkanması anlamına gelen metodlarla (örneğin fabrikalarda ve sokaklarda kurulan hoparlörler gibi) kendisini Koreliler’in bilincine onların tek koruyucusu olarak kazıdı. Kendisini tanrısal bir varlık olarak göstermek için tarihi ve gerçekleri istediği gibi değiştirdi. Aynı zamanda halkını bütün kişilik haklarından yoksun etti.

1970’den Sonra: Güney’e Yaklaşma Girişimleri

1972’den beri devlet başkanlığını da üstlenen Kim, dış politikada bloklar arasında bağımsız bir yol izledi. Bunu yaparken Çin ile Sovyetler Birliği arasındaki ideolojik çatışmadan olduğu kadar, Doğu-Batı anlaşmazlığından da yararlandı. Başlangıçta elde ettiği başarılardan sonra Kim Güney ile giriştiği ekonomik yarışmada kesin bir biçimde yenilgiye uğratıldı. Güney Kore’nin ekonomideki en önemli partnerleriyle ticareti neredeyse durma noktasına getiren Doğu Bloku devletlerindeki demokratik devrimler. Kim için büyük bir sorun oluşturuyordu.

1980’den Sonra: Aile İktidarını Güvence Altına Alması

“Kimilsungizm”in mirasını “büyük lider” Kim, sülalesini tek başına iktidar yaparak güvence altına aldı. Bütün önemli mevkilere kan akrabalarını yerleştirdi. Böylelikle (50’li yılların başında evlendiği) karısı Kim Song Ae Demokratik Kadınlar Birliği’nin başkanlığına getirildi. Ekim 1980’de oğlu Kim Jong İl’i tek ardılı olarak tayin etti. Kim 80. doğum gününde yeni “sevgili lider”in politik sorunlarla uğraşacağını ilan ederek oğlunu ordu komutanlığına atadı. Kim İl Sung 82 yaşında Pyongyang’da öldü.