İlk Müslüman Kadın Hz. Hatice (r.a.)
Künyesi Ümmü’l-Hind olan Hz. Hatice, İslam’ın doğuşundan sonra “müminlerin annesi” ünvanıyla anılmıştır. Hz. Peygamber’in ilk eşi olması ve İslam’a geçen büyük hizmetleri nedeniyle de Haticetü’l Kübra olarak anılmıştır. Arapça’da Hadice, erken doğan çocuk anlamına gelen “hadic” kelimesinin müennesi olup, erken doğan kız çocuğu anlamına gelir.
İlk Müslüman Kadın Hz. Hatice (r.a.)
Kesin olarak bilinmemekle birlikte Fil vakasından on beş sene önce, yani 556 yılında Mekke’de doğduğu anlaşılan Hz. Hatice (r.a.), Huveylid ibn Esed ile Fatıma binti Zaide’nin kızıdır. Soyu, dedelerinden Kusay’da Hz. Muhammed’in (s.a.v.) soyu ile birleşir.
Hz. Hatice’nin üstün iffeti sebebiyle İslamiyet’ten önce tahire lakabıyla; ticaretle uğraştığı için de “tacire” diye anıldığı bilinmektedir. Künyesi Ümmü’l-Hind olan Hz. Hatice, İslam’ın doğuşundan sonra “müminlerin annesi” ünvanıyla anılmıştır. Hz. Peygamber’in ilk eşi olması ve İslama geçen büyük hizmetleri sebebiyle de Haticetü’l-Kübra olarak anılmıştır.
İlk Müslüman Kadın Hz. Hatice’nin içinde yaşadığı dönemde kadın, kabilesinin şerefinden hiçbir hukuki statü alamadığı gibi, miras ve çocukları konusunda da bir hak iddia edemiyordu.
Araplar genel olarak, erkek çocuğunu kız çocuğundan üstün tutardı. Kız çocuğundan utanır, alay konusu olmaktan korkarlardı. Bunun nedeni erkek çocuğunun savaş, kabilecilik ve kazanç konularındaki rolleriydi.Her yeni doğan kız çocuğu masraftan başka hiçbir özelliği olmayan, soya leke getirebilecek potansiyelde görülürdü. Bu sebeple kimse kız çocuğu doğsun istemezdi.
