Homeros

Son Güncelleme 2 hafta önce
İlyada ve Odysseia destanlarını yazdığı düşünülen Yunanlı Şair, Filozof.
Yaşadığı Dönem : M.Ö 8. YY.
Eskiler onun yaşamı hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı, Herodotos’un söylemleri doğrultusunda, İÖ IX. yy.’da yaşadığı ve ionialı olduğu bilinmektedir. İzmir’de (Smyrna) doğmuş olma ihtimali en yüksektir. Ancak altı yunan şehrinin, onun hemşerisi olmak onuruna sahip olmak için mücadele ettikleri bilinmektedir.
Akdeniz dünyasını dolaşan, şiirini okuyan kör bir halk şairi olarak anlatılmıştır. Ilyada ve Odysseia’nın yanı sıra, Homeros’un ilahileri ile Kurbağalar ve Fareler Savaşı eserleri de ona atfedildi. M.Ö. VII. yüzyıldan bu yana sözlü olarak bilinen İlyada ve Odysseia, M.Ö. VI.. yüzyılın sonlarında Atinalı tiran Peisistratos ve oğlu Hipparkhos’un gayretleri sonucunda yazıldı ve nihai şeklini aldı.
Antik çağda Homeros‘un şiirleri büyük bir üne ulaştı. Eğitimin temelini oluşturdu, Yunan ve Latin epik şairlerin tamamı tarafından örnek olarak kabul edildi. İskenderiye’li bilim insanları (Zenodotos, Bizans’lı Aristophanes, Aristarkhos), her efsaneyi 24 şarkıya ayırıp, sonradan eklenmiş gibi görünen dizeleri çıkardılar. Orijinal metin Pergamon School (Bergama Okulu) tarafından düzenlendi. Bizanslı bilim adamları Ilyada ve Odysseia’ya bugünkü formunu istanbul escort sitesi verdi.
Homeros‘un kişiliği ve yaşamı hakkında belirsizlikler olmasına rağmen, birkaç İskenderiyeli alim haricinde eskiler de Ilyada ve Odysseia’yı kendisine atfetmekte tereddüt göstermediler. Bu görüş XVIII. Yüzyıla kadar devam etti. 1664 yılında papaz d’Aubignac, İlyada’daki tutarsızlıkları baz alarak, Homeros’un hiç yaşamamış biri olduğunu ve bu iki destanın yunan halk ozanları tarafından bir araya getirilen parçalardan oluştuğunu ileri sürdü.
XVIII. yüzyılın sonlarında Alman filolog Fr. A. Wolf, Prolegomena ad Homerum’da (Homeros’a Giriş) (1795) d’Aubignac’ın argümanını daha da ileri götürüp Ilyada ve Odysseia’yı yazarı belirsiz yazılar arasında gösterdi. Daha yakın zamanda bazı tarihçiler, her iki eserin de birinci ve temel çekirdeğe (Aks hilleus’un öfkesi ve Odysseus’un geri dönüşü) dayandığını ve Homerides’lerin bu çekirdeğin çevresine bir dizi olay eklediğini savundu. Bazı tarihçilere göre, Homeros çok daha sonra ortaya çıktı ve sadece dağınık parçaları bir araya getirdi.
Bugün Homeros’un yaşamış olduğundan şüphelenen kimse yoktur. Ancak kimileri iki destanı aynı kişinin yazdığına inanırken, kimileri İliada ve Odysseia’daki dil, çevre ve ahlak konusundaki ayrım ve çelişkilere dayanarak bu destanların ayrı kişilerce yazıldığını iddia etmektedir. Bu eserlerden birinin şairin gençlik döneminde, diğerinin de yaşlılık döneminde yazıldığını ve ikisi arasında elli yıllık bir süreç olduğunu iddia etmek de yanlış değildir.
Günümüzde arkeoloji ve dilbilim alanındaki ilerlemeler her iki destandaki olaylar ile Akdeniz medeniyetlerine özgü kültürel faaliyetlerin karşılaştırılmasını sağlamış, İlyada ve Odysseia’nın aydınlatılmasına katkı sağlamıştır.