
Son Güncelleme 8 ay önce
Doğum: 15.04.1939 Claudia Cardinale, İtalyanların favori kadını, peri masallarının kahramanı, Brigitte Bardot‘nun İtalyan versiyonu, dilini zorlukla konuşabildiği ülkenin sembolü, yinelenmeyen ve alışılmadık bir film yıldızıydı.
15 Nisan 1939 tarihinde Fransız kolonisi olan Tunus’ta Claude Joséphine Rose Cardinale ismiyle dünyaya geldi; ancak o dönemde bazı şehirler İtalyan egemenliği altındaydı. Claudia Cardinale ‘in anne ve babası Sicilya’lı göçmenlerdi. Bu sebeple küçüklüğünde Arapça ve Fransızca eğitim alarak yetişti. İtalyancası ise sadece film kariyeri başladığında mükemmelleşti. Ailesinden sadece oyunculuk mesleğinde ona yeterli olmayacak düzeyde Sicilya Lehçesi öğrenmişti.
1957’de Tunus’taki en güzel İtalyan kızı yarışmasını kazandı. Ödül olarak Venedik’te düzenlenen festivale götürüldü. Orada herkes, güzelliğine hayran kaldı ve bazı ciddi oyunculuk teklifleri aldı.

Daha 17 yaşında küçük bir kızken küçük ama önemli rollerde oyunculuk yapmaya başladı. 1961 yılında “Sideways”ten sonra başrol oynamaya başladı. Bu filmler arasında; “Cartouche”, “Il Gattopardo”, “Girl with a suitcase”, “8 ½”, ve “Rocco and his brothers” filmi yer alır. Dil engeli olmasına rağmen, ABD’de üretilen (“Pembe Panter”, “Sirk Dünyası”, “Kahramanlarla Cehenneme”, “Profesyoneller”) çok sayıda filmde yer aldı. Geçtiğimiz yüzyılın 70’li ve 80’li yıllarında bile daha zorlayıcı rolleri layıkıyla yerine getirdi. Amerika döneminin sonraki zamanlarında “Athena’ya Kaçış”, “Hediyelik”, “Fitzcarraldo”, “Henri IV” , “Aşık Bir Adam” ve orijinalinin ortaya çıkmasından neredeyse otuz yıl sonra, “Pembe Panter’in Oğlu” filmlerinde yer aldı.
Özellikle ilginç olan, Visconti ile 1965’te ” Glimmering stars of the Great Bear ” isimli, iki kardeş arasındaki ensest ilişki konusunu işleyen filmiydi ve bu rol için Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan ödülüne layık görüldü. Bununla birlikte, Claudia Cardinale’in en çok hatırlanacağı roller Federico Fellini’nin yönettiği “8 ½” ve Sergio Leone’nin yönettiği “Once Upon a Time in the West “ filmleridir.
Claudia Cardinale sosyal açıdan çok aktif ve siyasi olarak meşgul biriydi. Kadınların ve eşcinsellerin hakları için savaşmış ve Arap-Tunus köklerini asla unutmamıştır. 1999’dan beri UNESCO’nun İyi Niyet Elçisidir.
Moda çevrelerinde, Giorgio Armani ile olan güçlü dostluğu ile tanınmaktadır. Halka çaık organizasyonların çoğunda onun kreasyonlarını giymektedir.
60’lı yılların seks sembolü Claudia Cardinale, Jean-Paul Belmondo ve Alain Delon‘un en yakın arkadaşıdır. Günümüzde hala karakteri ile saygı görmektedir.